Kadyanda (Cadianda) Antik Şehri - Anlatım
27 Haziran 2008 Cuma
Kadyanda, Fethiye’ye 18 km. uzaklıktaki Üzümlü köyünün 3 km. kuzey-doğusunda 400 m. yüksekliğindeki bir tepenin yamacında idi.
Kadyanda Likce’deki “Kadawanti” kelimesinden gelen bir sözcüktür. Büyük olasılıkla da bu kentin halkı anlamındadır.
Buradan ilk kez Sir Charles Fellows söz etmiştir. Ondan öğrenildiğine göre kentin ana yolu çevresinde mabetler ve yapılar bulunuyorsa da günümüze onlardan hiçbiri gelememiştir.
Kadyanda’nın tarihini kitabelere dayanarak M.Ö. V.yy.a kadar indirebiliriz. Ayrıca Lykia’nın Hekatomnos’ların kontrolünde olduğu bir zamana ait bir kitabede Karia satrabı Piksodoros’un (M.Ö.340-334) yaptığı bir bağıştan söz edilmektedir. Bu bağış muhtemelen , bir Karia şehri olan Kaunos’a karşı girişilen bir harekatta Kadyanda’nın satraba yardım ettiği anlaşılmaktadır.
M.Ö. 168-67 ‘de Likya birliğine dahil olup birlik sikkesi bastıran 24 kent arasında Kadyanda’nın da adı geçmektedir. Kent Roma döneminde önem kazanmıştır. Follows’dan öğrenildiğine göre çok köşeli ve dış yüzleri düz olan polygonal surlardan bugün yalnızca temel izleri kalmıştır.
Akropolün güney yamacındaki, yarım daire şeklinde cavea’sı olan tiyatro büyük bir olasılıkla deprem sonucu yıkılmış,daha sonra da taşlarının bir kısmı kullanılmıştır. Şu andaki durumu bile tiyatronun eski görkemini yansıtmaktadır. Akropolde beş basamakla çıkılan bir mabet ile onun yanında Agora ve 82 m. uzunluğundaki Stoa yer alıyordu. Stadion’un 183 m. uzunluğunda ve 9 m. genişliğinde, kuzey yönünde de 6 oturma sırası bulunduğunu kalıntılardan anlaşılmaktadır.
Ayrıca Stadion’un üzerinde Dor nizamında bir mabet ile bir mezar odası vardır. Burada 8 atlete ait bir heykel kaidesi bulunmuştur. Kaidelerden biri üzerinde “Kadyanda” sözü geçmektedir.
Stadionun çevresinde kentin ihtiyacını sağlayan dört büyük sarnıç görülmektedir. Bir başka sarnıç da Agora ‘ya yakındır.
Kadyanda Lykia tipi mezarları ile tanınmıştır. Fethiye ovasına bakan yamacında oldukça yüksek temeller üzerine oturtulmuş silindirik çatılı bir Mausoleum dikkati çekmektedir. Ev tipi mezarların çoğu kabartmalı olup bunlardan birisini Ch.Fellows M.Ö. 400’e tarihlemiştir. Bu mezarın yan yüzlerinden birinde atlı bir komutan yere dizleri üzerine çökmüş olan bir savaşçıya saldırmaktadır. Ayrıca Üzümlü köyü ile antik kent arasındaki yamaçta, Salas Anıtı diye adlandırılan anıt-mezarın ön yüzünde “Salas” ismi okunmaktadır. Ön yüzünde tek yan yüzlerde ise friz şeklinde, birbiri ile savaşan iki savaşçı görülmektedir. Büyük bir olasılıkla bu anıt Hekatomnid sülalesinden Kadyandalı bir prensin mezarıdır. Bu mezarın da bazı parçaları Britissh Museum’a götürülmüştür.
Kaynak : http://www.kenthaber.com/
Kadyanda Likce’deki “Kadawanti” kelimesinden gelen bir sözcüktür. Büyük olasılıkla da bu kentin halkı anlamındadır.
Buradan ilk kez Sir Charles Fellows söz etmiştir. Ondan öğrenildiğine göre kentin ana yolu çevresinde mabetler ve yapılar bulunuyorsa da günümüze onlardan hiçbiri gelememiştir.
Kadyanda’nın tarihini kitabelere dayanarak M.Ö. V.yy.a kadar indirebiliriz. Ayrıca Lykia’nın Hekatomnos’ların kontrolünde olduğu bir zamana ait bir kitabede Karia satrabı Piksodoros’un (M.Ö.340-334) yaptığı bir bağıştan söz edilmektedir. Bu bağış muhtemelen , bir Karia şehri olan Kaunos’a karşı girişilen bir harekatta Kadyanda’nın satraba yardım ettiği anlaşılmaktadır.
M.Ö. 168-67 ‘de Likya birliğine dahil olup birlik sikkesi bastıran 24 kent arasında Kadyanda’nın da adı geçmektedir. Kent Roma döneminde önem kazanmıştır. Follows’dan öğrenildiğine göre çok köşeli ve dış yüzleri düz olan polygonal surlardan bugün yalnızca temel izleri kalmıştır.
Akropolün güney yamacındaki, yarım daire şeklinde cavea’sı olan tiyatro büyük bir olasılıkla deprem sonucu yıkılmış,daha sonra da taşlarının bir kısmı kullanılmıştır. Şu andaki durumu bile tiyatronun eski görkemini yansıtmaktadır. Akropolde beş basamakla çıkılan bir mabet ile onun yanında Agora ve 82 m. uzunluğundaki Stoa yer alıyordu. Stadion’un 183 m. uzunluğunda ve 9 m. genişliğinde, kuzey yönünde de 6 oturma sırası bulunduğunu kalıntılardan anlaşılmaktadır.
Ayrıca Stadion’un üzerinde Dor nizamında bir mabet ile bir mezar odası vardır. Burada 8 atlete ait bir heykel kaidesi bulunmuştur. Kaidelerden biri üzerinde “Kadyanda” sözü geçmektedir.
Stadionun çevresinde kentin ihtiyacını sağlayan dört büyük sarnıç görülmektedir. Bir başka sarnıç da Agora ‘ya yakındır.
Kadyanda Lykia tipi mezarları ile tanınmıştır. Fethiye ovasına bakan yamacında oldukça yüksek temeller üzerine oturtulmuş silindirik çatılı bir Mausoleum dikkati çekmektedir. Ev tipi mezarların çoğu kabartmalı olup bunlardan birisini Ch.Fellows M.Ö. 400’e tarihlemiştir. Bu mezarın yan yüzlerinden birinde atlı bir komutan yere dizleri üzerine çökmüş olan bir savaşçıya saldırmaktadır. Ayrıca Üzümlü köyü ile antik kent arasındaki yamaçta, Salas Anıtı diye adlandırılan anıt-mezarın ön yüzünde “Salas” ismi okunmaktadır. Ön yüzünde tek yan yüzlerde ise friz şeklinde, birbiri ile savaşan iki savaşçı görülmektedir. Büyük bir olasılıkla bu anıt Hekatomnid sülalesinden Kadyandalı bir prensin mezarıdır. Bu mezarın da bazı parçaları Britissh Museum’a götürülmüştür.
Kaynak : http://www.kenthaber.com/
0 yorum:
Yorum Gönder